ÖZET
“Lukas Mezari” olarak adlandinlan yapida 90 senelik bir ara§tirma kesintisinden sonra, 1997 yilinda tekrar
ba§layan pah§malar sayesinde elde edilen bulgular yapiya yepyeni bir bipimde bakilmasim saglami§tir.
Öncelikle kaziyi ilk kez gerpekle§tiren J. T. Wood tarafindan 1860’larda ortaya atdan ve yapmin mezar
yapisi oldugunu iddia eden varsayimi kamtlanamami§tir. Aynca yazili kaynaklarm degerlendirilmesi sonu-
cunda Incil yazan Lukas’in büyük bir olasihkla Efes’te hipbir zaman bulunmadigi, ve yuvarlak amt yapi da
onunla hipbir bipimde ili§kilendirilemedigi anla§ilmi§tir. Bu yüzden Wood’un, yapiyi, bir pilaster üzerinde
bulunan Zebus kabartmasi ve onun kamburu üzerine daha sonra eklenmi§ bir haptan dolayi, tncil yazan
Lukas’in mezari olarak tammlamasi da gepersiz olmu§tur. Bunun di§inda yeni ara§tirmaci nesillerinin bu
imparatorluk dönemi amti ipin önerdikleri mezar, heroon, polyandreion, tapmak ya da son olarak da sadece
epideiktik karakterde bir yapi olasiliklan yeni bulgular i§iginda geperliliklerini yitirmi§tir. Bahsedilen yorum-
lar her zaman eldeki in situ kalmtilarinm büyük bir pogunlugunun Roma dönemine ait olmalarmdan yola
pikmi§tir. Yeni bilgiler 1997 ve 2004 yillan arasinda alti sezon boyunca yapilan yüzey ara§tirmalan ve sondaj
kazilan ile elde edilmi§tir. Ayrmtili duvar örgüsü analizleri sayesinde de iki farkli kullamm evresi gözlemlen-
mi§tir. Erken Bizans dönemi duvarlan ipinde kullamlmi§ olan sayisizca dev§irme malzemenin incelenmesi de
bu noktada ortaya pikan bilgileri peki§tirmi§tir.
imparatorluk dönemi yapisi, Bizans döneminde kullammi ve Bizans sonrasi ve yakin zamandaki ta§ hirsiz-
ligi yüzünden orijinal mimari özelliklerinin önemli bir bölümünü kaybetmi^tir. Ona ragmen elde edilen bul-
gular sayesinde hem Roma dönemi amti, hem de gep dönem kilise yapisi ipin somut rekonstrüksiyon öneri-
leri geli§tirilebilindi.
imparatorluk dönemi amtin pe§me yapisi olarak yeniden yorumlanarak fonksiyonunun belirlenmesinde her
§eyden önce üp bölümden olu§an ve güneyden gelerek yuvarlak yapiya dogru radyal bir bipimde yakla§an
boni hatti belirleyici olmu§tur. Geprüfte bu üp hat geni§ orta sütunun önünde birle§erek tek bir hat haline
gelmi§ ve suyu orta sütunun ipindeki piki§ borusuyla podyumun üzerine ta§imi§tir. Bunun üzerinde 16 sütun-
la pevrili dairesel bir havuz bulunmaktaydi.
Suyun nasil bo§altildigi da pözümlenebilmi^tir pünkü podyumun geli§ borusunun bulundugu tarafin kar-
§isinda yere gömülü olan havuzdan doguya dogru giden bir pis su kanahn ba^langici bulunmu§tur.
Eldeki mimari veriler sayesinde ortaya pikan yapi bipimi ilginp bir §ekilde patisiz bir monopteros olarak
§ekillendirilmektedir. Puteoli/Kampania’daki ünlü ömekte oldugu gibi hypaetral (patisiz) bir bipimde tasar-
lanmi§ olmahdir. Bir monopteros pe§me yapi tipi bugünkü bilgimize göre sadece nadir olarak görülür. Bilinen
az ama popülerle§mi§ örnekleri de özellikle Hadrian ve Antoninus dönemlerinde ortaya pikmi^tir. Yuvarlak
amtm ipinde ve üstünde yapilan onbir sondaj sonucunda ortaya pikan stratigrafik bilgiler, Efes’teki bu amtin
da bu yüzyila, hatta M.S. ikinci yüzyilm üpüncü peyregine tarihlenebilebilecegini göstermektedir. Aynca apik
bir bipimde monopterosla uyu§an yapi bezemesi, Efes’te yazitlarla tarihlendirilmi§ Vedius Gymnasionu’yla
da kar§ila§tinlabilmekte ve böyle bir tarihlendirmeyi gerpekpi kilmaktadir. “Lukas Mezari” olarak adlandin-
lan yapmin barmdirdigi yapi-plastigi, Anadolu’da görülen ikinci yüzyil heykeltira§hk gelenegi ile birpok
paralellik göstermektedir. Bunun yamnda pe§menin ne kadar süreyle kullamldigi ve ne zaman i§levini yitir-
digine dair sorularm cevaplan ipin de önemli ipuplan elde edilmi§tir. Qe§menin kiliseye pevrili§i önemli bir
terminus ante quem verirken, belirli tabakalarda bulunan bir dizi sikke de pe§meye su getiren borularm M.S.
400 civarmda tekrar tamir gördüklerini ortaya koymaktadir.
Qevredeki mekanlar hakkinda da somut bilgiler elde edilmi^tir. Yirminci yüzyil ipinde unutulan bu me-
kanlar son onyillarda yapilan yayinlarm ipinde de yer almami§tir. Fakat yapilan iki sondaj pah§masi sonucun-
da hem avlunun boyutlan, hem de avluyu pevreleyen portikonun ölpüleri belirlenmi^tir. Modern otopark
alanmda, yani Wood Bazilikasi bölgesinde kazi pah§malan yapilamadigi ipin kuzey ve dogu bölgelerinde bir
takim belirsizlikler sürmektedir. Buna ragmen elde edilen yeni bilgiler dogrultusunda “Lukas Mezari” ve dort
tarafli portikoyu ipine alan yapi adasinm ebatlanm tespit etmek mümkün olmu§tur.
“Lukas Mezari” olarak adlandinlan yapida 90 senelik bir ara§tirma kesintisinden sonra, 1997 yilinda tekrar
ba§layan pah§malar sayesinde elde edilen bulgular yapiya yepyeni bir bipimde bakilmasim saglami§tir.
Öncelikle kaziyi ilk kez gerpekle§tiren J. T. Wood tarafindan 1860’larda ortaya atdan ve yapmin mezar
yapisi oldugunu iddia eden varsayimi kamtlanamami§tir. Aynca yazili kaynaklarm degerlendirilmesi sonu-
cunda Incil yazan Lukas’in büyük bir olasihkla Efes’te hipbir zaman bulunmadigi, ve yuvarlak amt yapi da
onunla hipbir bipimde ili§kilendirilemedigi anla§ilmi§tir. Bu yüzden Wood’un, yapiyi, bir pilaster üzerinde
bulunan Zebus kabartmasi ve onun kamburu üzerine daha sonra eklenmi§ bir haptan dolayi, tncil yazan
Lukas’in mezari olarak tammlamasi da gepersiz olmu§tur. Bunun di§inda yeni ara§tirmaci nesillerinin bu
imparatorluk dönemi amti ipin önerdikleri mezar, heroon, polyandreion, tapmak ya da son olarak da sadece
epideiktik karakterde bir yapi olasiliklan yeni bulgular i§iginda geperliliklerini yitirmi§tir. Bahsedilen yorum-
lar her zaman eldeki in situ kalmtilarinm büyük bir pogunlugunun Roma dönemine ait olmalarmdan yola
pikmi§tir. Yeni bilgiler 1997 ve 2004 yillan arasinda alti sezon boyunca yapilan yüzey ara§tirmalan ve sondaj
kazilan ile elde edilmi§tir. Ayrmtili duvar örgüsü analizleri sayesinde de iki farkli kullamm evresi gözlemlen-
mi§tir. Erken Bizans dönemi duvarlan ipinde kullamlmi§ olan sayisizca dev§irme malzemenin incelenmesi de
bu noktada ortaya pikan bilgileri peki§tirmi§tir.
imparatorluk dönemi yapisi, Bizans döneminde kullammi ve Bizans sonrasi ve yakin zamandaki ta§ hirsiz-
ligi yüzünden orijinal mimari özelliklerinin önemli bir bölümünü kaybetmi^tir. Ona ragmen elde edilen bul-
gular sayesinde hem Roma dönemi amti, hem de gep dönem kilise yapisi ipin somut rekonstrüksiyon öneri-
leri geli§tirilebilindi.
imparatorluk dönemi amtin pe§me yapisi olarak yeniden yorumlanarak fonksiyonunun belirlenmesinde her
§eyden önce üp bölümden olu§an ve güneyden gelerek yuvarlak yapiya dogru radyal bir bipimde yakla§an
boni hatti belirleyici olmu§tur. Geprüfte bu üp hat geni§ orta sütunun önünde birle§erek tek bir hat haline
gelmi§ ve suyu orta sütunun ipindeki piki§ borusuyla podyumun üzerine ta§imi§tir. Bunun üzerinde 16 sütun-
la pevrili dairesel bir havuz bulunmaktaydi.
Suyun nasil bo§altildigi da pözümlenebilmi^tir pünkü podyumun geli§ borusunun bulundugu tarafin kar-
§isinda yere gömülü olan havuzdan doguya dogru giden bir pis su kanahn ba^langici bulunmu§tur.
Eldeki mimari veriler sayesinde ortaya pikan yapi bipimi ilginp bir §ekilde patisiz bir monopteros olarak
§ekillendirilmektedir. Puteoli/Kampania’daki ünlü ömekte oldugu gibi hypaetral (patisiz) bir bipimde tasar-
lanmi§ olmahdir. Bir monopteros pe§me yapi tipi bugünkü bilgimize göre sadece nadir olarak görülür. Bilinen
az ama popülerle§mi§ örnekleri de özellikle Hadrian ve Antoninus dönemlerinde ortaya pikmi^tir. Yuvarlak
amtm ipinde ve üstünde yapilan onbir sondaj sonucunda ortaya pikan stratigrafik bilgiler, Efes’teki bu amtin
da bu yüzyila, hatta M.S. ikinci yüzyilm üpüncü peyregine tarihlenebilebilecegini göstermektedir. Aynca apik
bir bipimde monopterosla uyu§an yapi bezemesi, Efes’te yazitlarla tarihlendirilmi§ Vedius Gymnasionu’yla
da kar§ila§tinlabilmekte ve böyle bir tarihlendirmeyi gerpekpi kilmaktadir. “Lukas Mezari” olarak adlandin-
lan yapmin barmdirdigi yapi-plastigi, Anadolu’da görülen ikinci yüzyil heykeltira§hk gelenegi ile birpok
paralellik göstermektedir. Bunun yamnda pe§menin ne kadar süreyle kullamldigi ve ne zaman i§levini yitir-
digine dair sorularm cevaplan ipin de önemli ipuplan elde edilmi§tir. Qe§menin kiliseye pevrili§i önemli bir
terminus ante quem verirken, belirli tabakalarda bulunan bir dizi sikke de pe§meye su getiren borularm M.S.
400 civarmda tekrar tamir gördüklerini ortaya koymaktadir.
Qevredeki mekanlar hakkinda da somut bilgiler elde edilmi^tir. Yirminci yüzyil ipinde unutulan bu me-
kanlar son onyillarda yapilan yayinlarm ipinde de yer almami§tir. Fakat yapilan iki sondaj pah§masi sonucun-
da hem avlunun boyutlan, hem de avluyu pevreleyen portikonun ölpüleri belirlenmi^tir. Modern otopark
alanmda, yani Wood Bazilikasi bölgesinde kazi pah§malan yapilamadigi ipin kuzey ve dogu bölgelerinde bir
takim belirsizlikler sürmektedir. Buna ragmen elde edilen yeni bilgiler dogrultusunda “Lukas Mezari” ve dort
tarafli portikoyu ipine alan yapi adasinm ebatlanm tespit etmek mümkün olmu§tur.